Kitap Yorumu: İŞGALCİ (MELISSA LANDERS)

Uzaylılar İnsanlarla İttifaka Hazırlanıyor.
Bu kez de Dünyalı Cara Sweeney, L'eihrlilerin konuğu.
L'eihrli erkek arkadaşı Aelyx'i, iki gezegen arasındaki ilişkileri yoluna koymak için, Dünya'ya gönderdikten sonra yabancı bir gezegende bir başına kalan Cara'nın etrafı onu istemeyen klonlarla çevrilmiştir. Hatta Aelyx'in evcil hayvanı bile ondan nefret eder. Yeni hayatına uyum sağlamak için her yolu deneyen Cara, çok geçmeden bu gezegende Aelyx ile mutlu olup olamayacağını sorgulamaya başlar.

İki genç âşık, bir yandan gezegenlerinin geleceği için canla başla mücadele ederken bir yandan da birbirlerinden sayısız ışık yılı uzakta ayrılık acısına katlanmaya çalışır… ta ki dünyalarına yönelik bir tehdit onları yeniden birleştirene dek.
(Tanıtım Bülteninden)

Yorumum: Sevgi dolu bir kitap okuma gününden merhabalarrr! Bugün sizlere L'ehir gezegeninden güzel bir kitap yorumu getirdim. İŞGALCİ!! Yabancı serisinin ikinci kitabı. Blogumda "Yabancı" kitabının da yorumunu yapmıştım ve en son yakın zamanda İşgalciyi de okuyup yorumlayacağım dememin üzerinden tamı tamına 5 ay geçmişti. Olsun ne yapalım...

Bence bu kısmı ilk kitabı okumayanlar es geçebilir çünkü birazcıcık SPOİLER içerebilir. 
Sizlerin de bildiği gibi ilk kitapta Aelyx ve arkadaşları L'ehir gezegeni ile Dünya arasında ittifak olmasını istemedikleri için L'ehir gezegeninden Dünya'ya sh'alear adında fideler getirmişlerdi ve bu fideler Dünya'nın su kaynaklarını kirletmişlerdi. L'ehir gezegenindeki yöneticiler Aelyx'e bu yaptıklarından ötürü ceza vermek için onu Dünya'ya, insanları ittifaka ikna etmesi için göndermişlerdi.

İkinci kitaba gelecek olursak;
Ben bilim kurgu, uzaylı, fantastik tür içeren romanlara bayılıyorum. Nedense bana klasik romandan çok daha fazla gerçekçi geliyorlar. İşte bu da benim serseri serbest stilim. :) Kitaptaki L'ehir gezegeni ve o gezegende yaşayan canlılar beni çok etkiledi. Çünkü insan istemsizce acaba Dünya'nın dışında da yaşam olması mümkün gezegenler var mı diye düşünüyor. Varsa ve şu an bu yazıyı felan okuyorlarsa gözünüzü seveyim alın beni şu Dünya'dan ya!

Biraz da karakter yorumu yapalım.
Cara'yı L'ehir gezeninde Aelyx'in kız kardeşi Elle haricinde kimse istemiyor. Aman o da olmasa da olur. Bir türlü sevemedim ben ya onu. Robot gibi bişey.
Ah! bir de Cara'nın ağbeyi Troy var tabii. Ben Troy'u çok sevdim. Tam bir abi kriterinde. Siz de sevmişsinizdir eminim. Kitabı okurken heh benim abim diyenler bile olmuştur herhalde :D

Beni kitapta en çok etkiliyenler ise Shrine ve David oldu. Shrine'den ilk kitapta gıcık almıştım fakat bu kitapta yazar onu yavaş yavaş sevdirdi. David zaten başlı başına komediydi. Aelyx ve Cara' ya gelecek olursak. Aleyx bence L'ehirli felan değil bizi kekliyor yazar. Yani adam bizden daha duygusal oldu iknci kitapta. Her saniye Cara'yı özlemeler felan. Aman iyi ki bi sevgili yaptın sen de!

Cara da erkek gibi maşallah! Korkusuz, cesur, soğukkanlı. Kitaptaki en sevdiğim karakter oydu. Cara'nın L'ehir gezegenindeki yaşadıklarını okudukça benim bile koloniye katılasım geldi. Bu arada kitabı bitirdikten sonra beni bir gezegen, galaksi sevdası aldı götürdü. Her gün başka gezegenlerde yaşam var mı diye araştırıyorum  kendimce. Ha bir de 2025 'de Mars' a gidilecekmiş kitabı okuduktan sonra evde ben Mars'a gidicem yhaaa diye dolaşmaya başladım. Kısacası bu kitap bana başka bir gezegende yaşam olabileceğini ve orada yaşayan canınlıların da var olabileceğini düşündürdü. Sanırım çok konuştum bugünlük bu kadar olsun o zaman. Umarım yazıyı beğenmişsinizdir. 3. Kitapta görüşmek dileğiyle!!