ÖFKE

                       
 Bu hayatta en çok inandığım söz "Öfkenin başlangıcı çılgınlık, sonu pişmanlıktır." olmuştur. Bazen elimizde olmadan, hiç istemeden bir nedenden dolayı sinirlenip etrafımızdaki insanları paramparça edebiliyoruz. Gözlerimiz odaklandığımız şeyden başka hiç bir şeyi görmüyor. Değer verdiğimiz insanları bile... Ve iş işten geçtikten çook sonra pişman oluyoruz. Yaptığımız hataları, açtığımız derin yaraları, söylediğimiz onca çirkin sözleri hatırlayıp pişman oluyoruz.

 "Son pişmanlık fayda etmez." derler. Bilirsiniz, bu her zaman böyle değildir. Bazen küçücük bir özür bile yeterlidir yaptıklarınızı telafi etmeye. Sizi olduğunuz gibi kabul edebilecek değerli insanlar vardır hayatınızda. Lakin, onlar affetse de siz affedemezsiniz kendinizi. Öfke geçmiştir çoktan, geriye kalan yalnızca pişmanlık olur. "Nasıl hakim olamadım ben kendime? Nasıl söyledim o sözleri?" diye düşüncelere dalarak yakıp bitirirsiniz kendinizi.  Asıl acı olan, her şey olup bittikten sonra hayatınızda özür dileyebileceğiniz insan kalmamış olmasıdır. O sözleri söylemenin sizi nasıl paramparça ettiğini anlatamadan hayatınızdan çekip giderler.  İşte Mevlana, bu hisleri bir cümleye öyle güzel sıkıştırmış ki...  "Öfke, rüzgar gibidir, bir süre sonra diner; ama bir çok dal kırılmıştır bile." 

  Ben, hayatımızda özür dileyebileceğimiz değerli insanlar varken yapılan hataların telafi edilmesi gerektiğine inanıyorum. Öfkemizi dizginlemeyi öğrenmemiz gerektiğine inanıyorum. Ve cümlemi son bir sözle noktalamak istiyorum: "Öfke, tutuşturulmuş bir ateş gibidir. Her kim ki öfkesine hakim olursa, onu söndürür. Ve her kim onu salıverirse, ilk yanan kendisi olur..." Hz. ALİ 

Yorumlar

  1. Metin kadar alıntılar da çok iyiydi. Çok iyi seçilmişti.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Yorumu: ŞİZOFREN (Wulf DORN)

Kitap Yorumu: ŞEFTALİ KOKAN BİR YAZ(Jodi Lynn Anderson)

Kitap Yorumu: KÖTÜ KIZLAR ÖLMEZ (Katie ALENDER)